eskişehir marsilya şehir

Çocuktuk, başka bakardık dünyaya. Mahalle arasında öğle sıcağından akşam ezanına kadar top peşinde koşturduğumuz dönemlerde büyüklerimiz bize tek bir maçı anlatırlardı. İspanya'dan 1-0'lık mağlubiyetle döndüğümüz, Eskişehir'de de önce geriye düşüp, son 12 dakikada Sevilla filelerine üç gol bırakarak kazandığımız mucizevi galibiyeti…

Büyüdük. Büyüdük büyümesine de, futbol bizimle orantılı büyümedi ki. Eskişehirspor bu yükselişe dayanamadı ve en dibe kadar battı; taraftar acı ile yoğruldu. Takım seneler sonra lige tutundu, geçtiğimiz haftada da Avrupa'ya. St. Johnstone maçı basamaktı, kayıpsız geçildi. Şimdi ise tüm şehir için gerçek bir sınav dayandı kapıya. Beklentilerin tam da büyüdüğü yerde, ciddi bir rakip var karşısında Eskişehirspor'un.

Rakip Fransa'nın en yüksek bütçeli takımlardan Marsilya. Her ne kadar geçtiğimiz sezonu iyi bitiremese de, müzesi kupalarla dolu bir rakip. Mali olarak darda olsalar da, çoğu Avrupa takımına parmak ısırtacak türden bir kadroya sahipler. En zor kura idi Foçalılar, en güçlü ekip.

Şimdi ise başarıya hasret bu nesle anlatılan anıları birleştiriyor taraftar kendi kafasında. Hani o İspanyol devini Porsuk'a gömen takımın taraftarının torunları. Hiçbirinin tek bir hücresinde dahi umutsuzluğa yer yok. Ya sen Eskişehirspor? Ya senin içinde bir stadyumu, bir şehri, hatta Türkiye'yi ayağa kaldıracak bir kıvılcım mevcut mu? Sana gönül verenler Aydın Köker'in 1970'deki, "İlhan geldi, ceza sahası içine dolduruyor.. Gol, gol, gol! Fethi, Fethi.. Dakika 90. Eskişehirspor 3-1 galip.." sözlerini büyük bir şerefle dinliyor ama artık mazide bırakmak istiyor.

Zamanı geldi, bugünü biz anlatalım çocuklarımıza göğsümüzü gere gere, 'Oradaydık' diye. Devir Marsilya'yı, Sevilla'yı devirdiğin gibi. Hani maçtan sonra demişti ya İspanyol gazeteci, "Eskişehirspor'un aldığı sonuç tam anlamıyla bir mucize. Yok yok olmaz böyle bir şey, Elenemez Sevilla" diye. Maziyi savura savura, rüzgar ol, fırtına ol kaleden kaleye es Eskişehirspor'um. Es çünkü biz mucizelere inanıyoruz. Tarihi yeniden, bu seferde bizimle yaz. İçinden nehir geçen şehrin yüreği seninle.